Salı, Mart 31, 2009

SEÇİME DAİR HİSLERİM...

HAMDOLSUN İZMİRLİYİZ...

Salı, Mart 03, 2009

Yemekteyiz, Yemektesiniz, Yemekteler…

B.k yiyesiceler… Tezeği topak topak yiyesiceler… Kimler mi? Her akşamüstü televizyona çıkan o şoparlardan bahsediyorum. Malum doğum iznindeyim, evde “Ela, Van Minüts” ile takılıyorum. Bana bahşetmiş olduğu van minütslerde de tvde çıkan o şabalak sürüsünü kah gülerek kah s.t.r’i çekerek kah önünüzden yiyin diyerek keyifle seyrediyorum.

Nasıl seyretmeyeyim ki? Oha diyim, çüş diyim, bana harika malzeme çıkartıyor hepsi…
Bir kere öncelikle o kadar şabalağı milyonlarca benzeri içinden çekerek özenle karşımıza geçirdikleri için yapımcılara kocaman bir oscar gönderiyorum. And the oscar goes to…. olayı

Daha sonra da her biri birbirinden müstesna (!) katlımcılara veriyorum ödülleri... Oscar nasıl çeşitli dallara ayrılarak veriliyorsa, ben de benzer “dallama” pardon “dal” oluşturdum. Misal yemekteyizin en dingili, en yüzüne bakılmayanı, en kıllısı, en totoşu (nonoş anlamında), en silikonlusu, en özgüveni olan salağı, en şabalağı, en paçozu, en V 2.0 SLX’i, en botoxlusu, en berbatı şeklinde kendimce ödüller dağıtıyorum. Müthiş eğlenceli inanın bana…

Genelde kaşıklardaki 1 adet su lekesine bakıp da “cık cık, hayatta böyle lekeli kaşıktan corba içemem, tiksinç” diyen karıları evirerek dövmek ve o kaşığı müsait bir yerine yerleştirerek ödüllendirmek isterim.

Sonracıma, arsenikli çeşme suyunu kameralara gösterip “mis gibi su, ben belediyemin suyuna kurban olurum” diyen ve iyi suyla corba yapan kadını şiddetle kınayan denyonun difteri veya tifoyla telef olmasını dilerim.

Her yemek ziyafetinden (!) sonra misafirlerini tatlı üstü kahve niyetine dansözle, halk oyunlarıyla veya fasılcılarla veyahut piyanist şantörle ve en nihayet o da olmadı, teybi açıp cıstaka cıstaka 9 / 8’likle yağlarını löpleterek göbek atan ve attıranları da hedef tahtasına koyup dart oyunu oynamak isterim. Hem de sabahlara kadar…

Sahi, bunca yıldır yemek yapar ve misafir ağırlarım, hiç de yemekten sonra "hayde bre, çalkala Serpil teyze, Doğan amca titret titret , aaaa ama olmuyor peder bey, para takmamı istiyorsan, o rakı bardağını göbeğinde taşırken kravatını da alnına yandan bağlayacaksın şeklinde bir deneyimim olmamıştır. Allah aşkına diyiverin bana, ülkemizde hangi kültür, yemekte misafir ağırlamanın son safhasının dışarıdan müzisyen ya da dansöz getirtip hep beraber göbek atmak olduğunu gösterir? Nitekim böyle bir final akşamında, katılımcı totoşlardan biri mide spazmı geçirerek hastanelik oldu. Çorba, ara sıcak, et üstüne de 2 tabak eşantiyondan mantıyı götüren gerzo, kamerların büyüsüne kapılıp 5 dakkalığına da olsa Andy Warhol’um diyerek tok karnına şarkı üstü göbek dansı yapınca hıkkadanak gidiyordu…Ha haa haaa. Tam komedi.

Benim asıl ve de asıl iğrenç bulduğum şey birbirlerinin evlerine yemeğe giden insancıkların, allahın bizlere verdiği nimetleri beğenmeyerek, peçeteye öğürmeleri, güzelim yemekleri yüzleri buruşturarak iğrenç demeleri, çöp kutusuna öğürmeleri, bu sert olmuş, bu az tuzlu, bunun rengi kötü, bunda karabiber tadı var, bunda ebemi gördüm, bunda da ananı gördüm şeklindeki itirazları.. Ayıptır, günahtır, insanlar ay sonunu getiremiyorlar, bu terbiyesizler, 2 kuruş para için evine ekmek götüremeyen insanları hiçe sayarak yemekleri 1 kaşık alıp bırakıyor, çöpe döküyorlar, sonra da kamera savaş sonrası terkedilmiş gibi duran mutfağı gösteriyor. Ev sahibi denen dingil, alıyor o hepsi dopdolu olan tabakları, peçeteyle çöpe boşaltıyor. Günahhhhh…

Bir de gıcık bir kadın vardı hangi bölümündeydi bilmiyorum. Alacaksın kızılcık sopasını eline, 10 vurup 1 sayacaksın kendisine. Ben kıyma yemem, ama köfte yerim diyordu, Adamın birinin elde açtığı mantıyı yemedi, içinde kıyma var diye. Bir başka gece de bir başka evde, içinde kıyma olan çorbayı içmedi, neymiş efendim içinde kıyma varmış. Ertesi akşam yapılan köfteyi yedi ama terbiyesiz. Işte o zaman b.k ye dedim kendisine.. bu ne edepsizliktir böyle… vereceksin o haspanın önüne peynir ekmek, al bunu zıkkımlan diyeceksin…

Acaba diyorum, bu bakış açımla ben de İzmir elemelerine katılsam nasıl olur? Haha haa haaa, bence ratingleri artırırım kesin. Gelene çemkirir, gideni fırçalar ve küfür ederim. Belli mi olur, bi de üstüne kadın programı falan sundururlar bana... Geçen gün o mide spazmı geçiren totoşu bir kadın programında jüri üyesi yapmışlar, gördüm de ondan size şeyediyorum. Ama ben aşarım onların rekorunu, haberlerin anchorwomanı falan da yaparlar beni. Ne de olsa ünlüyüz, ünlüsünüz, ünlüyüm... 5 dakikalığına da olsa.