Yarın kargalar bok yemeden (afedersiniz) İstanbul'a gidiyoruz nişanlımla. İzmir'den evlilik izin belgemi aldım ama salt o belgeye sahip biri olarak İstanbul'da evlenmek mümkün değilmiş. O belgeyi alıp İstanbul'daki belediyeye vereceğiz, ben imzamı atacağım ve onlar da işlemleri başlatacaklar. Tabi işin birde İzmir'deki "eziyet işlemleri" adı altındaki o belgeye almadan önceki süreç var ki o da akıllara ziyan. Devletin verdiği nüfus kağıdı onlara yetmiyor ki muhtar denen - bu güne kadar ne iş yaptığını, neye yaradığını çözemediğim kişiden devletin verdiği nüfusa ek olarak , nüfusla aynı şeyleri yazan "nüfus sureti" çıkartmak, yine üstüne üstlük nüfus müdürlüğüne gidip ekstradan, aynı nüfus bilgilerinin tümünün yazdığı ayrı bir nüfus kağıdı (bildiğimiz bilgisayar çıktısı) almak, yurdumun her yerinde geçerli olması mantıken muhtemel olan sağlık ocaklarından değil de nedense koskoca İzmir'de tek bir sağlık ocağından sağlık raporu almak, yine tek bir yerde kan tahlili yaptırmak gibi tırı vırı işlerle de uğraşmak cabası! Nişanlım İstanbul'lu olduğu için onu kabul etmediler, "de get sen İstanbul'dan al sağlık raporunu" dedi bir elinde sigara, diğer elinde şırınga olan bıyıklı, kara suratlı ve üstü beyaz önlüklü sağlık memuru. Niye dedi zavallı sevgilim, benim kanımı burda alsanız ne olur ki dedi. "Yok" dedi sapsarı dişli ve sararmış bıyıklı adam sigarasından bir fırt çekerek, (bu esnada ben koltuğa oturdum, adam sigarasını bana üfleyerek kolumdan kan almaya koyuldu...) "sen İstanbul' a gidicen ordaki belediye sınırlarındaki sağlık ocağından kanını aldıracan", peki dedi nişanlım "bari ciğerimin filmini de merak etmişsiniz, hazır gelmişken, ciğerlerimi burda görmek ister misiniz" dedi, yok dedi adam haşırt diye şırıngayı sokup benden kan alırken, "İstanbul bakacak senin ciğerine". Adam sigarasından son fırtını alırken, biz küçük emrah duruşunu aldık, kös kös geri döndük. Hadi dedim nişanlıma; "kapı açık , arkanı dön ve çık, istenmiyorsun İzmir'de artık". Gitti garibim İstanbul'da yaptırdı tahlillerini.
Şimdi gidecez beraber bi daha onaylanacağız İstanbul'da. Ha bi de sabah sadece 9-11 arası geleceksiniz dediler. Şimdi karga bok yemeden uçuş tarifesiyle İstanbul'a uçuyorum yarın sabah.
Eh hazır gitmişken, düğünün yapılacağı otele gidip bakıcaz, organizasyon firması bakılacak, davetiye-nikah şekeri bakıcaz, mobilya- çeyiz nev'i ıvır zıvır bakıcaz nişanlımın ailesiyle...
Ha bir de iki günlük koşturmada araya işle ilgili de bir toplantı sıkıştırıcam.
Pazartesi iş başı! Oooof offff, kömür gibi yanıyorum, oooff offff... ebesini seviyorum...oof offfff
Hakkımda
- Toplu İğne
- 70'li yıllarda İzmir'de doğma, 80'li yıllarda İzmir'de büyüme, 90'larda İzmir'de çalışma ve 2000'lerde hala İzmir'de çalışan bayan. Girit göçmeni bir aileden geliyor. Brigitte Jones İzmir şube müdürlüğünden nişanlanarak istifa eden Toplu İğne, 2006 Temmuz'unda Bay Darcy'si ile evlendi. Size iyi seyirler.
12 yorum:
Canım tıopluiğnem.
İşkenceci onlar,pasiflora dik kafan öyle git.
Ayrı şehirlerde olmak daha da zorlaştırıyor demek ki.Ama ne keyifli 3 gün olacak o,boşver gerisini de.
allah kolaylık versin ne diyiim.bu arada merhaba demeyi unuttum.sitenizi arada bir ziyater ediyorum.mutluluklar dilerim..
aslıcım haklısın ben bu akşamdan içeyim annemin pasiflorasından, nasılsa gece yarısı kalkacam uçağa binmek için, anca tesir eder. Ay şu 3 gün umarım keyifli geçer açıkçası çok heyecanlıyım ben de. ben bugüne kadar hep kendi paramla kendime birşeyler almaya alıştım şimdi kayınvalideye nasıl diycem "bunu beğendim, bunu alalım" diye ben onu düşünüyorum :)
(ama belki alışmış kudurmuştan beter olur sonra)
sevgili nenoni, hoş geldin, çok teşekkürler. bloguna uğradım, görüşmek üzere
Merhaba Toplu İğne:)
Yorucu zamanlar bunlar. Ne çok teferruat var değil mi? Geçicek, sık dişini:) İnsanın sevdikleriyle paylaştığı kendi evi kadar güzel birşey yok. Zahmete değiyor:)Kolaylık dilerim İstanbul'da.
annelogcum, çok teşekkürler. 3 gün anladım ki koşturmacayla geçecek. ikilemdeyim aslında. hem yorucu, harala gürele geçerken farkında olmuyoruz keyifli dakikaların hem de keyfini çıkartmak lazım bi daha ele geçmez bu günler. evet ben en iyisi sıkayım dişimi, bitecek yakında inşallah
blogunuzu ilk defa okuyorum ama istanbuldan biriyle evleniyor ve istanbula gidiyor olmanız accaiipp ilgimi çekti darısı benim gibi bütün istanbul severlerin başına....
bu arada size de mutluluklar
Merhaba;
Bunlar tatlı telaşlar :) ve bu daha sadece başlangıç :) Geçen sene bu zamanlar bizde aynı koşturmacayı yaşadık. O belgelerle gün almaya gittiğinizde şöyle bir durum olacak, önce nerede yapacaksınız nikahı diyecekler, eğer siz bulunduğunuz yere çağıracaksanız memuru, o zaman önce oradan gün alın diye sizi yollayacaklar. Siz günü alıp geri gideceksiniz, bu sefer memurun gelmesi için yol parası adı altında helikopterle gelmesine imkan sağlayacak bir miktar para alınacak :)
Keşke herkes senin gibi böyle güsel bi nedenden dolayı tükkanı kapatsa.Bol şans diyeyim,çünkü işlerin iyi yürümesi için şansada ihtiyacın olucek toplumiğnem.
topluignecim haberlerini merakla bekliyorum. Sana kolay gelsin,zor maratonun start aldı.Bundan sonra temmuza kadar bu tempoyle devam edersin, bunlar güzel yorgunluklar.. Ayakkabının altına ilk başa beni yaz emi, şimdiden tembihleyeyim:)
sevgiler, minik kuşun..
Kedidilini sormussun: Reyhan'dan arkana bakmadan cik, karsiya gec, Garanti Bankasi ile Sir Winston'ın arasindaki sokaga sap, birazcik git hemen saginda Cerkezkoy diye bir yer var işte orada kedidili ve bilumum kurabiyeler satiliyor. Sevgiler.
ebrucuk çok teşekkürler ama yanlış anlaşılma olmasın, evet istanbul'da evleniyorum, nişanlım istanbullu ama ben oğlanı izmire ithal ettim :)) valla doğru söylüyom, benim nişanlım da aynen benim gibi izmir aşığı ve biz hayatımızı izmirde kurucaz.
anonim arkadaşım, ismini unutmuşsunyazmayı herhalde, sorma valla, 500 milyon aldı belediye sırf nikahı başka yerde yapıcaz diye.
biyoniğim örtmenim, en büyük şansım istanbulda havanın muhteşem oluşuydu, tarihimde ilk kez istanbulu güneşli gördüm ben mamafi (böyle mi yazılıyodu?) ev-tükkanlar-dışında gezmek olayı sıfırdı
Minik kuşum nişanda da yazmıştım seni en başa, ilk senin adın silindi ama sende tık yok! hadi marş marş, hava güzelleşti, ben düğünde ayakkabıya yazmadan sen bitir şu işi
Gayriyecim sağol, biliyorum orayı hiç aklıma gelmedi oraya bakmak, nedense sırf pastanelere bakmıştım hp. sağol, şarlot tarifini de umutla bekliyorum
İğneciğim ,nerelerdesin? Gözümüz yollarda kaldı ???
Yorum Gönder