Geçtiğimiz pazartesi sabah kalktım akşamdan aldığım duş ve üşendiğim fön çektirme veya kendim çekme olayına.. yattım kafa ıslakımsıyken (bu da ne uyduruk bir kelime oldu ya- sıkıldım formal kelimelerden af buyrun artık)- neyse bir kalktım sabah, ben diyim kuş yuvası saçlar siz deyin tarla cadısı. sabah artık tekrar duş alıp saç fönleme durumu yok! neylse ki imdadıma bergüzar korelin bindirbir gecedeki buzağı yalamış saç şekli geldi. filhakika hatunun saçlar fönlüyken o ortadan ayrık at kuyruğu süper duruyor da iğnenin yastık arasında kat kat ondüle olan saçları aynı etkiyi vermez ki? kahretsin, ilk günden ofsayt- falso - defo... salak iğne, akşam kıçını yayıp tv sayredeceğine, git kuaföre insana benze di mi!
sabah 08.30 iş başı. otoparka parkettim arabayı. altımda siyah etek ve beyaz bluz siyah topuklu ayakkabılarla nedense yukarda saçlarını örnek almaya çalıştığım bayanın dizinin daha ilk bölümünde 150bin dolar istediği sahneyi hatırladım. 2. rezalet! kıyafet de aynı, saç da... bir şakkadanak 150bin doları verecek yakışıklı patron eksik (bazen acaba diyorum, eğer adam ajdara benzeseydi, bergüzar gene şeyeder miydi?)- bu sapık düşünceleri kafamdan atarak içeri girdim. güvenlikteki ebleh adam bana buyrun kimi aramıştınız dedi. hah dedim 1 sen eksiktin sabahın köründe kimi arayabilirim ki? içimden " seniii" diye höykürmek geldi.
içerdeyim... İK müdüresi benle birlikte gelen hocaları sırayla çalışacakları odalara götürüyor. eee burası mı yani benim odam? ama ama nasıl yani? ben hayatta 5 kişiyle aynı odada oturamam. siz beni ne ve de kim sandınız? iğne hanım, 2 sene içinde yeni kampüsümüz bitecek orda herkese oda verilecek. orası bitinceye kadar sabredeceksiniz... (sen öyle san!)
saat 10.00- zııır aloo, x hanım ben iğne; sizinle çok önemli bir şey konuşmak istiyroum müsaitmisiniz? değilsiniz.. hımm peki o halde beni müsait olur olmaz hemen arayın zira acilen konuşmamız lazım.
10.10 - alo iğne hanım hayırdır? ben burda çalışamam, ben hayatımda açık ofis ve kıç kıça çalışmadım, bu odada değil dönmek ayağa kalkmak bile mümkün değil!
10.12 - müdür bey nasılsınız- buyrun iğne hanım nasıl yerleşebildiniz mi? tabi tabi harika bir yer sağolun- oturduğum yerde başımı sağa ve sola çevirebiliyorum. nası yani?- vur vır detaylar verilir kendisine. müdür: iğne hanım ben bu okulda işe başladığımda bana verilen ilk odayı size göstersem- eminim şok olurdunuz... iğne altta kalır mı tabiki hayırrr! en alasından işte geliyor laf: siz de benim 2 gün önceye kadar oturduğum ofisimi görseniz sizin ağzınız epey bir açık alır ve asıl şoku siz yaşardınız...
10.15 - aloo iğne hanım çok şanslısınız- nedir? - şey 10 gün sonra işe başlayacak bir hocamız var. onun odasına sizi alıyoruz, o hoca da gelince sizin kalktığınız masaya oturacak.
Pek güzel oldu. Atalarımız ne demiş? sona kalan dona kalır. ha haa haaa... artık öğle yemeğimi gönül rahatlığıyla yiyebilirim. yemekten sonra da yeni yerime şööyle bir yerleşeyim.
14.00 - yeni ofisim pek güzelmiş. bergüzar saçım da dönmüş makbuleye. sağdan soldan fışkırmış telleri, etkisi geçmiş jöleler, fırlamış pervasızca yay gibi... akşam ilk fırsatta kuaföre gidilecek.
15.00 - burda ne kadar çok kokona var öyle? hepsi sanki mos'tan çıkıp gelmişler. anaaa, o nasıl bir kırmızı saç öyle? bense allahım bu saçlar nedir böyle? ben ki tarihimde böyle bir fiyaskoyla karşılaşmadım. saç kadının nesidir? öyle bir atasözü de olmalıydı. yoksa o kadını gösteren ....ü müydü? neysee.... aaa burda msn yokkkk
16.00 - sayın rektörüm nasılsınız? aa sayın genel koordinatörüm siz de iyisinizdir inşallah...iyiyim teşekkürler- yo yo evet yerimden memnunum çok mersi. evet evet nihayet.. DE! sanırım burda internet kısıtlaması var. bi kere bloglar çalışmıyor, msn yok! olmaz ki ama canım yahu! üniver-site.. ne demek? adı üstünde. evrene dair her bilgiyi alacağımız bir şehir burası aslında. msn? sizi komple telefon faturalarının kabarıklığından kurtarır, cd kaydetmek, email gönderemedim- aa gönderdim almadınız mı tarzı bahanelerden kurtarır, kim yerinde kim değil şıppadanak anlarsınız- ama en önemlisi telefon faturaları en aza iner- amerikadaki teyzeye telefon yok artık. msn bu işi bedavaya hallediyor. şeyy msn ile telefon faturaları en aza iniyor söylemiş miydim? haa bu arada bloglar da sürekli izin alıp araştırma yapmak için kaçmayı önler. çünkü bloglar sayesinde istediğiniz her tür bilgiye artık ulaşmak bir tık kadar yakınınızda. hem bi sürü site yasaklı. açın bi zahmet. üniversite ismine yakışmıyor. bilgiye ulaşamıyoruz bilgi yuvasında... benim eski çalıştığım sizin rakip dediğiniz üniversitede herşey açıktı. msn vasıtasyıla telefon faturalarınız çok düşecek. bunu size söylemiş miydim?
17.30 - dırı dırı dırrı dırrr (msn titreşimi) aaa iğne- onlinesın..hani yoktu msn? halloldu sağolsunlar- e iyi süper..eee atalarımız ne demiş? iş bilenin kılıç kuşananın....
18.00 - arabadayım. güneşliği indirip aynadan yansıyan görüntüme baktım. makbule halt etmiş yanımda. saçlar: ozzy osborne- 1994.. Önce banyo sonra kuaför. hadi bakalım marş marş. Ne demiş atalarımız? Akılsız başın cezasını ayaklar çeker!