Bazen ne kadar da boşaltıyoruz içini kelimelerin, cümlelerin ve anlamların. Benim devrimci denilince aklıma öncelikle bir kahraman, bir lider, bir vatansever, bir korkusuz, bir dahi ve bir cesur yürek gelirdi. Atam gibi...

Hadi biraz daha enternasyonel olalım, İzmir Fuarı yaklaşıyor ya (onu da bilahare yazarım, neydi nerelere geldi diye - o da apayrı bir kanayan yaradır güzelim İzmirimde). nerde kalmıştık, evet enternasyonel olmakta. Hoş Atam da entarnasyoneldir ama "Che" nedense daha popülerdi. Kızların oğlanların tişörtlerini, atamın resimleri değil Che'nin yüzü süsler. Atamın kalpağı, şapkası değil, Che'nin beresi takılır daha çok. O belki de daha yakışıklıdır, daha Hollywood suratlıdır, eh bi de daha gençtir. 1800li yılların sonunda, 1900lerin başında doğmamıştır. Ama o da devrimcidir. İnandığının sonun akadar gitmiştir. Kaypaklık, döneklik, yılanlık yapmamıştır. Yalan söylememiş, ölümden korkmamıştır.

Velhasıl ikisi de büyük devrimcilerdir.
"Nerden çıktı şimdi bu devrimci kimdir kim değildir lafı?" diyeceksiniz biliyorum. Gazetede okudum. Ünlü Türk Robert Murdoch'ı, Ted Turner'ı ve Federico Fellini'si Faruk Aksoy açıklamış: "P.... A..... bir devrimcidir. Bence tüm kadınların P.nin devrimlerinin arkasında durması gerekir, onu ve devrimlerini alkışlamalıdır" demişşşşş. O kadının adını artık mahsus yazmıyorum, boşuna reklamı olmasın diye. Ah ah , anneannem der ki; "başlar ayak oldu, ayaklar da baş!"... Kimler devrimci oldu bu ülkede???