Pazartesi, Ekim 08, 2007

Feysbuk çıktı mertlik bozuldu

Biliyorum biliyorum acaip boşladım blogumu. oysaki o benim ilk göz ağrımdı. nasıl da boşladım kendisini. özür dilerim canım blogum benim.

sizlerden de özür diliyorum, epeydir konuşamadık sizlerle, sizleri de takip edemedim...
şimdi kısaca neler oldu anlatayım:
1. okula alışma ve kendi kendime yaptığım oryantasyon çalışmaları
2. bir adet araştırmaya dayalı makale (35 sayfa ve bir arkadaşımla ortak hazırladık) (ve türkçe kaynak ne kadar az, çevir babam çevir yabancı kaynakları- oku - öğren)
3. bir adet 35 sayfalık inkilizce ders notu. bunda gene 1 tane bile türkçe kaynak yoktu, bi sürü yabancı bilimsel makale, bildiri, kitap, white papaer okundu- tabi beleş olanları) (yahu bu 35 rakamı da "Seven-7" korku filmi gibi oldu. Neysee-tırstım birden)
4. okulun akademik toplantısında bana, çenemden ötürü açılış konuşması yaptırıldı- onu hazırladım- kürsüye çıktım- basın önünde yeni gelenleri temsilen sahneye atıverdim kendimi (gerçi baktım gazetelerde, hiç benden söz etmemişler)
5. vereceğim derslerin prezantasyonlarını hazırladım
6. 2. makaleye hazırlık safhası başladı.
7. 1. makalenin aslında biraz daha sıkarsak kitap olabileceğine karar verdik ve bu sefer kısır döngü- sanırım bi de kitap yazıcaz
8. 6 ekim doğum günümdü. tas tamına 34 oldum ey ahali. hay maşallah... (beni arayan ve mesaj yollayan turkcell'e, hepsiburadacom'a, sahibindencom'a, axesscard'a, bonus'a, hsbc'ye çok teşekkür ederim)... (hediyelerim iyiydi ama ayıptır söylemesi.. oldukça karlı bir tohum günü geçirdim.)
9. kocam acaip yoğun çalışıyor her gece 11'de geliyor, özledim onu, o geldiğinde ben uyuyorum, ben giderken de sabah o uyuyor, ve malesef cumartesi pazar da dahil. bakalım ne zaman normale dönücez.. bayramın 2. ve 3. günü de çalışıyormuş. bize tatil hayal oldu yine... off ki offf. gene kös kös gidip el öpücez her gün öpülen elleri, bayram diye gene öpmesek olmaz sanki. ( bi de salak salak süslenip ev gezmesine elinde hediye torbalarıyla ve çiçekle gidip, tulumba tatlısı, yoğurt tatlısı gibi en kişiliksiz tatlıları - ve de genelde ceviz konmadan yapılması dolayısıyla iirençtirler, tam hamur topağı!- yemek zorunda bırakılmak, tanımadığın bi sürü insanı öpmek, anlamsızca 100 kişiye nasılsınız iyimisiniz- iyiyiz biz de ya siz- aynı soru-cevabı kısır döngüne girmek kadar berbat bir durum yok)
10. feysbuk çıktı, bloggerlar birbirini orda da buldu. aslıcım, gayriyecim, nefincim, kristalim,şebnemcim, elmacım bulduk birbirimizi.. (daga doğrusu ben ancak bu kadarını bulabildim, dahası vardır mutlaka). durun bakalım, orayı da halledicez yakında. şahsım adına konuşuyorum şimdilik bi halt anlamadan her gelen şeyi tıklıyorum, genelde gayriye bana hep panç atıyo,gönderdiği süpriz yumurtadan kurbağa, bonsai ağaç da büyüyünce kaktüs çıkıyo, sanırım bana bişey demeye çalışıyo, durun bakalım, bi öğreneyim göstercem ona dünyanın kaç bucak olcağını...
11. geçen postuma gelen yorumlara cevap yazamadım. biliyorum çok ayıp bişey ama hepsini tek tek okudum, herkese çok teşekkür ediyorum. artık bi dahaki sefere diyorum ve herkesi öpüyorum