Cuma, Ekim 21, 2005

Sallayın Gitsin!

Ne salladı ama! Uygarlığın beşiği güzel İzmir'im şanına yakışır bir şekilde bir haftadır beşik gibi sallanmaya devam ediyor. Dün gece de salladı. Hep merak ederim genelde neden geceleri sallar şu deprem yeryüzünü? Bu bir haftadır gerçi zaman-maman kalmadı her dakika sallanıyoruz. Sabaha kadar tüm şehir uykusuz, sokaklarda. Ha bir de anlık dostluklar kurulur bu tür afet ya da toplulukları ilgilendiren olaylarda. Fark ettiniz mi hiç? Mesela dün gece... Ortalıkta battaniyelerine sarılmış bekleşenler birbirlerine bakarak; "ne çok sallandık değil mi?, ay benim dolap kapakları açıldı, biblolar düştü"; diğeri "ay o da bi şey mi, benim oğlan bilgisayar başındaydı, bilgisayarı devrildi"; öteki devreye girer hemen elinde 2-3 bardak plastik içi çay dolu bardaklarla bu çekirdek gruba yaklaşarak (iki arada bi derede nerden yaptın o çayı be kadın? tüp mü getirdin yanına?). "ah hepimize geçmiş olsun ama bu bölgenin zemini sağlammış, benim kaynım inşaat mühendisi o söyledi. siz gidin bir de karşı tarafı görün, muhallebiymiş zemin, muhallebiii!"der. Grup mitoz çoğalarak birkaç battaniyeli daha görünür: "ya şu apartman var ya, aha ağaç gövdesi kadar açılmış arası, sıvaları dökülüyo"...Tüm kafalar döner tabi; çaylar tazelenir, kimisi çiğdem çitler kimisi bisküvi dağıtır ertesi gün görse selam vermeyeceği o tanımadığı insanlara. Dikkat edin bir devlet dairesi ya da banka kuyruğunda ya da herhangi bir amaç için birbirini tanımayan insanlardan oluşan bekleşen insanlara. Hep o an için başlar belirli konuya yöenlik muhabbet, benzer şikayetler, ortak paydalarla sohbetler derinleşir, sonra "yerime bir bakıver, ben bir gevrek alıcam, kimse kapmasın yerimi" şeklinde güven perçinlenir. Nasıl da kuruluverir yine o geçici dostluk ağları? Kuyruktaki kişi milli görev adletmişçesine siper eder gövdesini, kedi bile yaklaştırmaz o yere. Diğeri dönene kadar bekler ülke sınırını bekleyen asker gibi. Diğeri gelince de kendi önünü tüm iyi niyetiyle iade ediverir. Halbu ki o kuyruk biter, herkes dağılır, otobüste belki karşılaşır "hoop ilerlesene hemşerim!" muhabbetleri ya da kalk yer ver adama-adam yaşlı, hem senin 2 saat yerini de tuttu değil mi?
İşte dün akşam da kimbilir ne muhabbetler çevrildi, ne çaylar içildi, kurabiyeler yendi sabaha kadar, bir daha belki günaydını bile birbirlerine çok görecek insanlar arasında.
Ay muhabbet nerden nereye geldi, ben deprem korkusuyla sokaklarda hep bunları gözlemledim, ne yapayım? Başka türlü korkumu geçiremezdim ki. Aman neyse deprem salladıysa bizi, ben de onu sallıyorum işte. Siz de sallayın gitsin, tavsiye ederim, iyi geliyor.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Seni sallayanı sen sallama
Bir Dost..

Toplu İğne dedi ki...

Bak Dostum,
beni sallayanı ben sallarım tamam mı! Hadi sen de sallanma da dön işinin başına

Toplu İğne dedi ki...

Hatuşcum,
bugün böyle; sabah yatmışım saat 6'da, kalkmışım 8'de. Sokaklarda sabahlamışım, gribi de kapmışım üzerine afiyet... Bunu bulduğuna şükret. Haydeee

not:yakında her 2 üslubumu da tadacaksın :)

Pareo Anne dedi ki...

hepimize geçmiş olsun şeker.
biz de sokaklardaydık o gece. bizim bir de alt kattaki anaokuluna hırsız girmiş o hengamede. ona şaşırmışken, bir de dayı-yeğen kavgası oldu karşı apartmanda. silahlar falan çekmeye kalktılar. sinirler oldu keman yayı. polis geldi uzunca bir süre bekledi bahçede. ama komşuluk kardeşliği bizde de süperdi. bir sürü komşumla tanıştım. kimisinin omzunda ağladım hatta :)))
komün şeklinde yendi, içildi. kaynaşıldı.
sevgiler